HÂFIZ AHMED AĞA KÜTÜPHANESİ > SEÇME ESERLER

  • Koleksiyon No:
  • 1289
  • Eski Koleksiyon No:
  • Rodos bağış kitaplar-1
  • Eser:
  • Ahterî-i Kebîr / أختري كبير
  • Müellif:
  • Muslihuddin Mustafa b. Şemseddin el-Karahisârî (968-1560) مصلح الدين/ مصطفی بن شمس الدين القره حصاري
  • Telif Tarihi:
  • 952 / 1545
  • Dil:
  • Arapça - Türkçe
  • Konusu:
  • Lügat
  • İstinsah Tarihi:
  • Zilkade 1055 (Aralık 1645/Ocak 1646)
  • Müstensih:
  • Emîn bin Yûsuf / أمين بن يوسف
  • Müellif hakkında kaynakça:
  • “Ahterî”, Hulusî Kılıç, DİA, İstanbul:1989, c. 2, 184-185. “Ahterî Mustafa Efendi'nin Hayatı ve Eserleri”, Mustafa Güneş; Hazırlayanlar: Bilal Kemikli, Ahmet Türkan. -- Ankara, 2018. Ahterî ve Dönemi Bilgi Şöleni Bildirileri, Kütahya, 7-9 Kasım 2013, 53-61.
  • Eserin Yayınları:
  • Eser 1242/1827 yılında İstanbul’da Dârü’t-tıbâ’ada ilk kez basılmış, bundan sonra pek çok baskısı yapılmıştır. İbrahim Ulaş ve Abdülkadir Dedeoğlu tarafından hazırlanan Latin harfli baskısı da yapılmıştır (İstanbul 1979)
  • Nüshaları:
  • Türkiyedeki kütüphanelerde eserin üç yüzden fazla yazma nüshası bulunmaktadır.
  • Muhteva:
  • Eser yaklaşık 40.000 kelime ihtiva etmektedir. Arapça kelimeleri köklerine göre değil de yazılışlarına göre alfabetik sıralamış, kelimelerin Türkçe karşılıkları yanında Arapça eş anlamlılarını vermiş, cümle içerisinde de örneklendirerek anlamı pekiştirmiştir. Eserin çokça tercih edilir olmasında bu özellikleri etkili olmuştur.
  • Fiziksel Tavsif
  •  
  • Varak:
  • 458 (varak numaralandırma sırasında 239’dan 300’e atlamış),
  • Satır:
  • 25
  • Ölçü:
  • 300x180-225x11mm.
  • Yazı:
  • Nesih.
  • Kağıt:
  • Suyolu ve filigranlı, yer yer kurt yenikleri olan kağıt, sözbaşları ve keşideler kırmızı, reddadeler ve varak numaraları vardır.
  • Cilt:
  • Kahverengi, yuvarlak şemseli, salbekli, kenar ve köşeleri tahrip olmuş, kurt delikleri olan cilt. Mıklebi düşmüş, sertabı yırtık. Kırmızı deri ile kenarları tamir edilmiştir.
  • Kuyûdât:
  • Ia / Mühür:
  • “Fethi Paşa Evkafı Hafız Ahmetağa Kütüphanesi Rodos”
  • Ia / Eser adı:
  • Sülüs yazı ile Lugat-ı Ahterî yazılıdır.
  • Ia / Sıra Numarası:
  • Tükenmez kalemle yazılmış 860
  • 1a / Yûsuf bin Ahmed’in mülkiyet kaydı:
  • min mütemellikât el-fakîr ileyhi subhanehu Yûsuf bin Ahmed ‘ufiye ‘anhümâ
  • 1a / Kerkük hatibi Zeynelabidin Efendi’ye ait satın alma kaydı
  • lekad dehale fî silk-i milk-i el-hakîr el-fakîr kitâb-ı Ahterî bâ-bey’-i’ş-şer’î ve ene’l-hakîr ila’l-llahi’l-ganî Zeynel’âbidîn bin Abdullah Efendi el-hatîb bi-Kerkük gaferallahu lehümâ ve’l-cemî’ul-müminîn ecmaîn sene 156 (1743/44)
    (kaydın altında mührü var)
  • 1a / el-Hâc Yûsuf’un kitabı İçhisar Medresesi’ne vakfettiğine dair kayıt:
  • : El-hâc Yûsuf’un İçhisâr Medresesine vakf eyledigi lugat-i Ahterî’dir her kim isti’mâl ider nef’alanırsa sâhibini du’âdan unutmaya her kim du’â iderse âhir nefesde Allahu te’âlâ imânıyla hatm eyleye
  • 1a / Fevaid
  •  
  • Sancı için muhallasa (mevruz otu) kullanımına dair tarif:
  • Şol sancı ki insânın a’zâsında devrân üzere olup ahyânen hareket eylese muhallasa didükleri devâdan alup süfûf olunup ahşâm ve sabâh iki dirhem mikdârı isti’mâl oluna bi-izni’llâh def’ ola
    Diger sancı içün çakmak kâvî bir mikdâr yudalar def’ ola bi-izni’llâhi te’âlâ
    (yani, vücudun herhangi bir yerinde ağrı varsa ve bu ağrı sürekli olarak dolaşıyorsa "muhallasa" denilen şifalı bitki toz haline getirilip sabah ve akşam iki dirhem kullanılır. İnşallah ağrı geçer. Diğer ağrılar için ise güçlü bir miktarda çakmak otu yutmak Allah'ın izniyle ağrıyı geçirir.)
  • 1b / Vakıf kaydı:
  • Vekaftü kitâbî rızâen li’llahi te’âlâ
    Sonraki sayfalarda da üst boşlukta vakıf ibaresine yer verilmiştir.
  • Derkenar:
  • Seyrek olarak notlar ve sahh kayıtları vardır.
  • Genel Notlar:
  • Nüshanın istinsah yeri bilinmemekle birlikte Zilkade 1055 (Aralık 1645/Ocak 1646) tarihinde kopyalandığı bilinmektedir. Zahriye sayfasındaki mülkiyet kaydı, nüshanın kopyalandıktan yaklaşık bir asır sonra Kerkük’te bulunmuş olduğunu düşündürmektedir. Bu kayıtta Kerkük hatibi Zeynelabidin b. Abdullah Efendi’nin yazmayı 1743/44 yılında hukuka uygun bir şekilde satın aldığını belirtmektedir.
    Bir yazmanın vakfedildiği yer, nihai mekanı olduğuna göre, bu Ahterî-i Kebîr yazmasının da ait olduğu son yer Rodos adası iç kaledeki medresedir. el-Hac Yusuf medreseye bu sözlüğü bağışlarken karşılığında faydalananların kendisine dua etmesini ister ve kendisi de onlara son nefeslerini imanla vermeleri için dua eder.
    Nüshanın Kerkük’ten Rodos adasına nasıl bir yolculuk gerçekleştirdiğini kesin olarak bilemesek de; pekala hatib Zeynelabidin Efendi’nin bir Rodos görevi/ziyareti sırasında sözlüğü yanında getirmiş olması veya el-Hac Yusuf’un hac yolculuğundan dönerken bir noktada bu nüsha ile yollarının kesişmesi ve Rodos’a birlikte dönmüş olmaları muhtemeldir.
    Eski vakıf ve medreselerin işlerliğini yitirmesi ile birlikte bu yazma Hafız Ahmed Ağa Kütüphanesine nakledilerek yok olmaktan kurtulmuştur.